Telefon
WhatsApp
TÜRKİYE ERMENİSTAN İLİŞKİLERİNDE GÜNEYDOĞU

TARİHTEN DERSLER

Ermenilerin Sınırı Açın Talebi

       Dünya tarihinde yıllarca süren hatta İranlılarla Osmanlılar arasında 366 yıl devam eden savaşların olduğu bilinmektedir. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı binlerce, milyonlarca insanın ölümüne ve yaralanmasına, özürlü kalmasına sebep olmuştur. Karşı sınırlarda olan halklar ve devletler savaş bittikten sonra yeniden normal ilişkiler kurmuş, savaş yıllarında yaşanan bütün problemler, facialar ve ölümler unutulmaya çalışılmış, taraf ülkeler arasındaki ilişkilerin gelişimi için ekonomik ve siyasi yönden uluslararası yeni projeler hazırlanmıştır. Lakin Ermenilerin 19. yüzyıldan başlayarak Türkiye’ye ve Türklere yönelik tutumları ve görüşleri bugün de değişmemiş hatta Türk düşmanlığı her geçen gün biraz daha artmıştır. Yüzyıllarca Türk devletlerinin himayesinde yaşayan Ermeniler çok rahat ve sorunsuz bir hayat geçirmiş, Osmanlı devletinin dış ticaretinin büyük bir kısmına sahip olmuş, devletin üst kademelerinde yer almışlardır.

       19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında Osmanlı devleti için ciddi sorunlar çıkaran Ermeniler, 1. Dünya Savaşı’nda Kafkas cephesinde Rus ordusuyla işbirliğine girerek Osmanlı devletinin güvenliğini tehdit etmişlerdir. Bu ciddi sorun karşısında Osmanlı hükümeti 1915’te doğu bölgelerinde yaşayan ve savaş bölgesinde Ruslarla işbirliğine giren Ermenileri ülkenin içerilerine yerleştirmiştir. Yaklaşık yüz yıla yakındır Ermeni lobisi 1915’te “tehcir” edilen Ermenilerin “soykırım”a tâbi tutulduklarını ısrarla dünya kamuoyunda benimsetmeye çalışmaktadır. Amaç karşı merkezli Hıristiyan zihniyetlerde de Türklere karşı kin psikolojisini alevlendirmektir.

       1991 yılında bağımsızlığını kazanan Ermenistan, son hedef olarak seçtiği “Tsoviç-Tsov Hayastan” (denizden denize Ermenistan) projesini hayata geçirmek için komşuları Gürcistan, Azerbaycan, Türkiye, İran ve hatta sınırı olmamasına rağmen Rusya’dan dahi toprak talep etmekteydi. Bu hedefinin ilk merhalesinde Ermenistan, Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal etmişti.

       Bugün durum yine aynıdır. Barış gücü sergileyerek Karabağ’a yerleşen işgalci Ruslar Ermenileri kullanarak Hankendi’ni sorunlu bölge haline getirilmektedir. 

       Ermenistan bağımsızlık elde ettikten sonra Türkiye’nin diplomatik ve siyasi ilişkiler kurma teşebbüsü ve iyi niyetine rağmen sahte “soykırım” propagandasına devam etmiş, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tanımamış ve Kars antlaşmasının lağvedilmesi için uluslararası propaganda faaliyetini sürdürmüştür. Ermenistan’ın uluslararası arenada sözde soykırım propagandasına devam etmesi, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tanımaması, Türkiye’nin sınırlarını tanımak için antlaşma imzalamaması, Türkiye’yi 1993 yılının Nisan ayında Akyaka sınır kapısını kapatmaya mecbur bırakmıştır. Ermeni diasporası bu konuyu Avrupa parlamentolarına taşımış, ABD ve Avrupa’daki çok sayıda sivil toplum kuruluşu vasıtasıyla Türkiye’den sınır kapısını açmasını talep etmiştir. Bunu talep ederken Ermenistan’ın iktisadi problemlerinden daha çok “Batı Ermenistan” diye adlandırdıkları Türkiye’nin doğu vilayetlerinin ekonomik ve sosyal problemlerini öne sürmüş, sınır açıldığı zaman özellikle Kars ve diğer vilayetlerin ekonomisinin gelişeceğini hilekârlıkla ifade etmişlerdir.

       Bu konu zaman zaman Türkiye ve Ermenistan basınında da yer almıştı. Bazı Türk basın yayın organları da bu konuda Ermenilerin vekili gibi iddialar ileri sürmekteydiler.  Çok ciddi olan bu konuya Türkiye’de yaşayan, tahminen o zamanlarda 50-60 bin civarında olduğu bilinen Ermeniler de çok büyük destek vermekteydiler. Öyle ki sayılarının az olmasına karşın Türkiye Ermenileri ciddi bir teşkilatlanma mekanizmasına sahiptirler. Bu teşkilatlanmayı İstanbul Ermeni kilisesi idare etmektedir. Ermeni kilisesi Ermenilerin sadece dinsel ihtiyaçlarını karşılamakla yetinmeyip Ermeni milli kimliğinin, değerlerinin, adet ve ananelerinin korunmasında Türkiye Ermeni camiası ile Ermenistan arasında her yönlü ilişkinin kurulmasında önemli rol oynamaktadır.

       Ermeniler, Türkiye’deki bazı Ermeni yanlısı unsurların yayın organlarında da sınır kapısının açılmasının önemi hakkında kendi çıkarlarını koruyan haber ve makaleleri sorunsuz yayınlatabilmekteydiler. Türkiye’deki bazı mankurt zihniyetli köşe yazarları bu konuda Ermenilerin görüşlerini destekleyen yazılar yazarak Türk kamuoyuna tesir etmekteydiler. Bu tür Ermeni yanlısı basın organları ve yazarları aynı zamanda Türk-Ermeni işbirliğinin gerekliliğini sürekli olarak yansıtmaya çalışıyorlardı. Bugün de bu konu değişik bir biçimde iletişim hatlarının yeniden kurulması şeklinde gündeme getirilmektedir. Putin’in gerçek amacı nedir? Zaman gösterecektir.   

 

Kahramanmaraş Özel Karaoğlan kişisel gelişim kursu

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Reklam

Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150

Kahramanmaraş Nöbetçi Eczaneler

Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150
Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150

E-Bülten Aboneliği