Telefon
WhatsApp
TİLKİNİN BİR SABAHI

Bu gün kimi kandırsak acaba? Kimin canını yaksak? Kime çullansak?”

            Umarım hiç böyle düşünmemişsinizdir. Bütün insanlar bu kafada olsaydı dünya yaşanmaz bir yer olurdu. Çünkü bunun azıcık olanı bile canımızı sıkmaya yetiyor.

            “Ne tilkidir o, bilmezsiniz!”

            Bu deyim kurnaz insanlar için söylenir.

            “İçinde ne tilkiler dolaşıyor, bilinmez!”

            Bu da türlü türlü oyunlar çeviren insanlara atfedilir.

            Şimdi her iki deyimin kahramanı olan tilkinin bir sabahına birlikte bakalım. Kim bilir bunu okuduktan sonra çoğu insanın yanında tilkinin masum kaldığını düşünebilirsiniz!

            İşte size TİLKİNİN BİR SABAHI;

Geceyi geçirdiği kaya kovuğundan gerinerek çıktı. Gün henüz ağarmış, güneş ışıkları kızıl hüzmelerle kendini göstermeye başlamıştı. En son dün öğle vakitlerinde karnını doyurmuştu. Aradan geçen zaman acıkması için yeterince uzundu. Bu yüzden biraz keyifsizdi. Bugün kendisine bir ziyafet çekse keyfi yerine gelecekti aslında. Şansını denemeye karar verdi.

            Yakınında yaşadığı köyün etrafında tur atmaya başladı. Köyün girişindeki iki katlı kerpiçten evin bahçesinde Hasan Dayı’nın kaz sürüsünü yemlediğini gördü. Ah o kazlardan birini yakalayabilse! Bunu çok isterdi ama bir süre önce yaşadığı olay aklına geldi; Kazlardan gözüne kestirdiği bir tanesini tam haklayacaktı ki ev sahibinin elindeki tüfekle hızla koştuğunu görmüştü. O anda can derdine düşmüş, arkasından patlayan tüfeğin saçmalarından zor kurtulmuştu. Bugün saçma yemeyi düşünmüyordu. O yüzden lezzetli kazların sadece hayalini kurarak yoluna devam etti.

            Çoban ağıldan koyunları çıkarıyordu. Bunların içinden yeni yetme bir kuzuyu kapsa harika olacaktı. Biraz yaklaştı. O da ne? Çoban köpeği havlamaya başladı. Bu dev canavar yetmiyormuş gibi çoban ikincisini üçüncüsünü de yanına katmıştı. Bu üç canavarla baş etmesi mümkün değildi. Hemen oradan sıvıştı.

            Güneş iyice meydana çıkmış, gün tamamen ağarmıştı artık. Emine Teyze tek katlı evinin önünde tavukları için mısır saçıyor, etrafa yayılan tavuklar mısır tanelerini midelerine indiriyordu. İşte beklediğim an diye düşündü tilki. Şu saf horozun dikkatini dağıtırsam bugünkü ziyafetim güzel bir tavuk olabilir, diye düşündü. Hemen bir plân hazırladı. Az sonra Emine Teyze ineklerini sağmak için ahıra girdi. Tavukların tamamı ve de horoz yemlenmeye dalmıştı iyice. Usulca sokuldu tilki ve bir köşedeki mısırlardan bir avuç dolusu aldı. Teker teker yere bıraktığı mısırları az ilerideki çalıya kadar serpti. Kendisi de çalının arkasında pusuya yattı. Gerçekten de tavuklardan biri bu mısırları yiye yiye gelmeye başladı. Tavuk çalının yanındaki son mısırı da aldı. Tam o anda tilki üzerine atılmak için hamle yapmıştı ki havadan yaklaşan bir şey onu aniden kapıp kaçtı. Doğandı bu! Tilki, panikten gıdaklayan tavukları, hışımla üzerine gelen heybetli horozu ve elindeki sopayla beliren Emine Teyze’yi arkasında bırakarak ormanın içinde kayboldu!

 

Kahramanmaraş Özel Karaoğlan kişisel gelişim kursu

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Reklam

Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150

Kahramanmaraş Nöbetçi Eczaneler

Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150
Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150

E-Bülten Aboneliği