SOYKIRIM YALANLARI
Ruslar dahi hazırladıkları belgelerde "Ermenilerin hep bir sıfır koyma gayreti içinde olduklarını" belirtiyorlar. Belgelerle kayıtlı olmasına karşın, Osmanlı içindeki nüfuslarını olduğundan fazla göstermekten hiç vazgeçmiyorlar.
Ermenilerin yıllardır sıfır ekleme, abartma, mağdur edebiyatı yapma gibi birtakım hastalıkları var. Bu tamamen bir propagandanın, insanlığa ve mantığa sığmayan bir siyasetin parçasıdır. Ruslar dahi hazırladıkları belgelerde "Ermenilerin hep bir sıfır koyma gayreti içinde olduklarını" belirtiyorlar. Belgelerle kayıtlı olmasına karşın, Osmanlı içindeki nüfuslarını olduğundan fazla göstermekten hiç vazgeçmiyorlar.
Osmanlı Devleti arşiv kayıtlarında, tüm Anadolu'da yaşayan Ermeni nüfusunun 1 milyon 234 bin kişi olduğu yazılıdır. Talat Paşaya göre ise bu sayı en çok 1 milyon 256 bin 403 olmalıdır. Tehcir edilenlerin sayısı 900 bin iken, Rusya ve Kafkaslara kaçan Ermenilerin olduğu bilinirken, nasıl oluyor da 1,5 milyon insan katlediliyor!?
ABD'nin eski Başkanlarından Ronald Reagan'ın hukuk danışmanı Bruce Fein bir konferansında, Ermeni iddiaları ile ilgili olarak; "Osmanlı İmparatorluğunun, kendi topraklarında yaşayan tüm azınlıklara karşı son derece anlayışlı olduklarını, azınlıkların kendi kanunları ve dini özgürlüklere sahip özerk bir statüde varlıklarını sürdürdüklerini, özellikle Ermenilerin Osmanlı yönetiminde yüksek makamlarda görev yaptıklarını” söylemiş; “Ermenilerin 19'uncu yüzyıldan itibaren gücünü kaybetmeye başlayan Osmanlılara karşı bağımsızlık yolunda ayaklandıklarını ve Ermeni terör çetelerinin Birinci Dünya Savaşı'nda Rusya ve Fransa ile işbirliği yaparak Osmanlı ordusuna karşı savaştıklarını, pek çok Müslüman Osmanlıyı öldürdüğünü" dile getirmiştir.
Fein ayrıca; ''Ermenilerin yaptığı Osmanlıya ihanetti ve bu durumda Osmanlı yönetimi askeri açıdan hassas olan bölgelerdeki Ermenileri bölgeden çıkartmak istedi. Bu sırada bazı talihsiz olaylar yaşandı ancak bunlara ''soykırım'' demek mümkün değildir. İki tarafta da kayıplar verildi. Müslüman Türklerin kayıplarının 2 milyon, Ermeni kayıplarının ise 300 ile 600 bin civarında olduğu sanılıyor ancak Ermeniler kendi kayıplarının sayısını giderek arttırıyorlar. Ermenilerin en yoğun yaşadığı İstanbul'dan hiçbir Ermeni'nin ayrılması istenmemiş. Osmanlı'nın böyle bir amacı olsa Ermenilere kötü davranan Osmanlı subay ve askerleri mahkûm edip bazılarını idam eder miydi?" demiştir.
1915 sonrası 376 bin Ermeni’nin Rusya'ya göç ettiği Rus araştırmacılar tarafından belirtiliyor. Bu Ermeniler daha sonra da Türkistan Türklerine musallat edilmişlerdir. Sovyet tarihçisi Şamagdiyev bu konuda şunları yazmıştır:
‘‘Sovyet Birlikleri’nin sancağı altında 9 gün boyunca şehri yağmaladılar. Şehrin 10 bölgesinden insanları doğradılar. Cellatlar, kurbanlarına hayvan muamelesi yaptılar. Erkeklerin kollarını ve bacaklarını, kadınların göğüslerini kestiler. Çocuklar satırlarla parçalandı. Kadınlar toplu tecavüzlere uğradılar. Taşnak birlikleri; Suzak, Hokand, Kışlak, Bazar - Korgan köylülerini yok ettiler. İlaveten Fergana Vadisi’nde 180 kadar köy tahrip edildi.’’
Ermeni teröristleri Hokand’da 10.000, Margilan’da 7.000, Andican’da 6.000, Namangan’da 2.000, Bazar-Korgan ile Hokand-Kışlak arasındaki köylerde yaklaşık 4.500 Türkistanlıyı katletmişlerdir. Azerbaycan ve Türkiye’den farklı olarak, daha önce bir arada bulunmadıkları Türkistan Türklerine karşı bu acımasızlıklarının, bu öfkelerinin nedeni (eski Osmanlı) bugünkü Azerbaycan ve Türkiye Türklerine duydukları kin ve tarihi düşmanlıklarıdır elbette. Türkler her zaman barıştan yana, hoşgörülü, yardımsever bir ulus olmuştur. Kardeşçe yaşamayı en iyi bilen ulus Türklerdir. Tarihimizin hiçbir sayfasında soykırım görülmemiştir. Soykırımı yapan Ermeniler olduğu gibi özür dilemesi gereken de Ermenilerdir! Ermenilerin Azerbaycan’da, Türkistan’da ve Osmanlı topraklarında öldürdükleri Türklerin sayısına baktığımızda kimin soykırıma uğradığı açıktır!
Rusya’nın dışında ABD'ye, Avrupa'ya, bugün haksız işgallerle ve dış güçlerin desteğiyle oluşturulan sözde Ermenistan devletçiğine göç eden birçok Ermeni olmuştur. Ermenilerin 1915 olayları zamanında bölgede zaten azınlık konumunda olduğunu ve yapılan göçlerle (gerek zorunlu gerek isteğe bağlı) Ermeni nüfusun daha da azaldığını tarihi belgeler yazmaktadır. Bütün bu belgelere karşı, bölgede var olmayan kadar nüfus göstermeye çalışmak, göç edenleri hesaba katmamak ve ölenlerin sayısını fazla göstermek düpedüz yalandır!
Yabancı araştırmacı ve tarihçiler bile; "Türkiye soykırım yapmamıştır, özür dilememelidir, soykırım yapmadığı halde bunu kabul etse dahi biz kabul etmiyoruz." derken, Ermenilerin ve onları destekleyen akıl yoksunu kişilerin gözünü hala açamamış olması düşündürücüdür!
Özellikle batıdaki Ermeni diasporası, Ermeni soykırımı yalanını bilinçli bir şekilde her yıl 24 Nisan'da dillendirmektedir. 24 Nisan 1915’de gizlice silahlandıkları tespit edilen Ermeni komitelerine baskın düzenlenmiş, evrak ve silahlarına el konulmuştur. 2345 Ermeni çeteci tutuklanmış ancak tek bir Ermeni ölmemiştir. İşte Ermenilerin yıllardır soykırımın yıl dönümü diye ortalığı ayağa kaldırdıkları 24 Nisan olayının iç yüzü budur.
Yaklaşık 170 bilimsel çalışmaya imza atan, "20. Yüzyılda Uluslararası Ermeni Terörizmi Tarihi" kitabının yazarı Rus tarihçi Prof. Dr. Oleg Kuznetsov, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları ile ilgili: "Ermeniler, tarihi ve yasal belgelerle bu propaganda teriminin (soykırım) geçerliliğini doğrulamanın mümkün olmadığını biliyor." demiştir. Bu yüzdendir ki Türklerin "arşivleri tarama" önerisini Ermeni diasporası bir türlü onaylamamaktadır.
Tüm belgeler Ermeni iddialarını çürütmektedir. Yukarıda da belirttiğimiz üzere Ermenilerin vahşiliklerine, vicdansızlıklarına tanık olan yalnızca Türkiye Türkleri değildir. Kapsamlı bir ‘‘Türk Soykırımı Tasarısı’’ hazırlanıp TBMM’den geçirilerek kabul edilmeli sonra da uluslararası kamuoyuna duyurulmalıdır. Dizi, film, belgeseller hazırlanıp Ermeni yalanları dünyaya anlatılmalıdır. ‘‘Türk Keneşi’’ndeki kardeş ülkelerimizden Azerbaycan ve Özbekistan da bu konuda arşivlerini açmalı, küstah ve şımarık Ermenilerden ve Ermeni sevicilerden, attıkları iftiraların hesabı sorulmalıdır.
Kaynakça: Türkistan’da Ermeni Katliamları, Çağatay Koçar
Özbekistan’daki Ermeni Mezalimi, Halit Kakınç
0 Yorum