ÖĞRETMENİM, KIYMETİNİ ANLADIK (MI)?
Öğretmen, yazın sıcağından ve yağmurundan kaçıp altına sığınılan ulu ağaç gibidir.
- 19 Mart 2021, 18:32
- Eğitimci-yazar yunus pürçek
- 99
- 02
Pandemi ile birlikte hiç gündemimizde olmayan bir mefhum hayatımıza girdi: Online Eğitim ya da uzaktan eğitim. Bu güne kadar sıradan olan yüz yüze eğitim bir anda çıkmaza girdi. Veliler panikledi, öğretmenlerin kafası karışıktı ama onları nelerin beklediğinden haberleri olamayan öğrenciler en çok sevinenler oldu. Artık sabah erken kalkıp okula gitmek derdinden kurtulmuşlardı. Hâlbuki bu buzdağının sadece kilometrelerce öteden görünen kısmıydı. Ama bu durumda en çok yıprananlar, en çok fedakâr davrananlar da yine öğretmenler oldu.
Bir öğretmen olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, her bireye ayrı ayrı dokunan öğretmenlerin kıymeti hakkıyla değer bulmamaktadır. Öğretmenler, sadece bir şey öğretmezler. Hayatlara temas ederler. Yaşlı bir gözü silerler, arkadaş olurlar, rehber olurlar, destek olurlar. Öğretmen, yazın sıcağından ve yağmurundan kaçıp altına sığınılan ulu ağaç gibidir. Kıymeti ancak yıkılınca anlaşılır. Bu pandemi sürecinde de öğretmenin kıymeti anlaşılmış mıdır acaba diye kendimize sormadan edemiyoruz doğrusu.
Eğitme ara verildiğinde “Ne olacak şimdi?” Kaygısı bütün ebeveynleri sardı. Özellikle; çalışan anne babaların bir numaralı gündemi haline geldi. Aslında her gün çocuklarını okula gönderip, içleri rahat rahat işe giden anne babalardı bunlar. Onların içlerini rahatlatan, çocuğunun okulda olduğunu bilmek onları öğretmenlerine emanet ediyor olmaktı. Çocuklarına kimin bakacağı, nereye emanet edip içleri rahat bir şekilde işe gideceklerini düşündüklerinde, aslında, öğretmenlerin ne kadar kadim insanlar olduklarını da anladılar (mı).
Aradan biraz zaman geçti ortalık duruldu zannettik. Yeni duruma ayak uydurmuş gibiydik. Okulların tekrar açılacağı, çocukların koşa oynaya tekrar okula gideceği hayalini kurarken suya düştü hayallerimiz. Online başlayan eğitim bir süre sonra kabak tadı vermeye başladı ve ne öğretmen ne öğrenci ne de anne-babalar bu süreçten mutlu oldu. O zaman anladık ki öğretmenin yüz yüze anlattığı ders, kameralar ve kablolardan anlattığı dersten daha etkiliymiş. O zaman anladık ki öğretmen canlı kanlı olmalıymış.” Gel otur yavrum” demeli, “Çıkarın kitaplarınızı, yerinize oturun, konuşmayın” demeli, “Aferin” demeliymiş. O zaman anladık öğretmenin gerçeğinin makbul olduğunu.
Pandemi ve yasaklardan dolayı evinden çıkamayan öğrencilerin, anlamadıkları konuları anne babalarına danışmaları çok sık olan bir durumdur bu süreçte. “Bana, şurayı anlatır mısın baba” diyen, “Anne, ben anlamadım. Okula da gidemiyorum. Çok üzgünüm” diyen çocuklarına “Ben, sana yardımcı olayım” diyen veliler. Bir süre sonra bir çocuğa bir şey öğretmenin ne kadar zor olduğunu anlayıp “Öğretmenim çok zormuş bir çocuğa bir şey öğretmek. Siz nasıl yapıyorsunuz bunu?” diyen veliler, umarım öğretmenin hakiki değerini anlamışlardır. Öğretmenlerin aslında birer sabır harikası olduklarını anlamışlar(mı)dır.
İşinden ve yoğunluğundan dolayı çocuklarına zaman ayıramayan anne-babalar, günün hangi saati olursa olsun öğrencilerine zaman ayırıp onlara yardımcı olmak isteyen öğretmenlerin kıymeti harbiyesini anlamışlar(mı)dır.
Çocukları, eğitimden ne olursa olsun geri kalmasın diyerek canhıraş bir şekilde çalışan öğretmen arkadaşlarımın bir gün gerçek değerinin anlaşılacağını ümit ediyorum. O vakte kadar biz yine gönüllere dokunmaya, yaşaran gözleri silmeye, ümit var olmaya mecburuz. Çünkü bu ülkedeki her fert, en zengininden en fakirine, en önemlisinden en sıradanına, öğretmenlerin dokuma tezgâhından geçer. Yeni nesil, öğretmenlerin ruhlarından bir nefestir.
HRC MEDYA
Yazar Hakkında
EĞİTİMCİ-YAZAR
ÖZGEÇMİŞ
Ordu’nun güzel dağ köylerinden birinde dünyaya geldi. 13 yaşına kadar köyde yaşadı ve ilkokulu köy okulunda okudu. 13 yaşında eğitim için İstanbul’a geldi ve burada ortaokul, lise ve üniversite eğitimini tamamladı. 2005 yılında Marmara Üniversite’si İngilizce Öğretmenliği bölümünden mezun olduktan sonra eğitim-öğretim hayatına başladı. 16 yıldır hala bir eğitimci olarak devam etmektedir. “Unutulmaya Yüz Tutmuş 100 Türk Büyüğü” adlı antolojiye “Ozmış Kağan” ve “Zeynep Paşa” hikâyeleriyle katkısı olan kendi halinde eğitimci ve yazar. Bir gün, hala, doğaya geri dönmenin hayallerini kurmakta.
YUNUS PÜRÇEK
EĞİTİMCİ /YAZAR
Yorum Gönder
Yazarlarımız
Trend Haberler
Editörün Seçimi
Kahramanmaraş Nöbetçi Eczaneler
Anket
Anket Sonucu
Soru:
() Oy -
() Oy -
() Oy -
() Oy -
() Oy -
Toplam Oy Kullanıldı
E-Bülten Aboneliği
E-Bülten Aboneliği Yaptığınız Zaman Son Gelişmelerden Anında Haberdar Olursunuz.!
0 Yorum