Msi Yazilim

Önce ev bi güzel dip bucak temizlenirdi. Her yer arap sabunu kokardı. Sandıkta özenle saklanan kolalanmış örtüler çıkarılırdı tabi misafirler gidince tekrar sandıktaki yerini alırdı. İkramlıklar hazırlanırdı özene bezene. Mutlaka orta sehpada sigaralık olurdu ve her çeşit sigara alınıp ağızları açılır hatta birkaç tanesi yukarı doğru çekilip bi güzel dizilirdi. Sonra mum yakarlardı dumanı çeksin diye. Ortalık duman altı olurdu. Hele de kış günüyse odalar kahvehaneye dönerdi. Ne pasif içicileri nede çocukları kimse düşünmezdi. Buna da modernlik, zenginlik denirdi maalesef. Bir yandan da aynı dönemlerde bir modernleşme adı altında hazır tavuklar, pastörize içime hazır süt, hazır yoğurt, pastörize peynir, fabrikasyon ekmeği gibi hazır ürünler mutfaklarımızda yerini aldı. Bazı kesimler tarafından bu ürünleri kullanmamız empoze  edildi. Sonra   doğallıktan uzaklaşmanın adı modernlik oldu. Elit kesim olundu. Şimdilerde de organik süt, doğal yoğurt, köy ekmeği, köy yumurtası, köy tavuğu gibi ürünlerimiz bilgili ,tabiri caiz ise kalbur üstü insanların tükettiği sağlıklı, katkısız gıdalar oldu.

Kılık kıyafette de değişimleri görüyoruz. Malum yırtık kotları, tişörtleri hepimiz mağazalarda ve insanların üzerinde görüyoruz. Oysa yırtıkla gezmek ne kadar ayıptı, ne kadar utandırırdı insanı…

Bir yandan cehalet bir yandan altı beslenmemiş modernizm bizi öz kültürümüzden uzaklaştırıp yabancılaştırmıştı.

Sadece bunlarla kalmadı! Her alanda kendi öz kültürümüzden uzaklaşıp yabancı farklı kapların şekillerine girmemiz istendi. Bu sürece ayak uyduramayanlara " ilkel, bağnaz" gibi yaftalar vuruldu. Daha kim bilir hangi olmazlarımız normallerimiz olacak zamanla...

Bu nasıl bir sistem bu nasıl bir çelişki.