Msi Yazilim

Merhamet ve vicdanın içine hoşgörü, saygı, empati, paylaşmak, anlamak, sevmek, dertlenmek, sahip çıkmak gibi bir sürü güzel kavram daha girebilir. 

Ne zaman zulme uğrayan bir hayvan duysam ya da görsem bu kötü muameleye uğrayan hayvan için üzüldüğüm kadar bunu yapan şahsa da üzülüyorum. Merhamet ve vicdandan yoksun bir varlık olarak ortalıkta dolaşmasına üzülüyorum. Hayatta kendisine bu değerleri aşılayacak, örnek alabileceği kimseyle karşılaşmamış olmasına üzülüyorum. Ailesinden yada okuldan nasıl bir eğitimden geçti ki merhamet ve vicdanın gramı bile olmasın.  Tam tersini düşünelim eğer merhamet ve vicdan sahibi olsaydı bu kötü muameleyi yerdegezen börtü böceğin hatta bir yılanın bile hak etmediğini düşünürdü. Merhametli ve vicdanlı bir insan olsaydı gezen, koşan, uçan, konuşan ne varsa onların da bir can taşıdığını düşünebilir ve aynı muameleye kendisi maruz kalsaydı “hoşuma gider miydi acaba” diyerek empati kurmasını bilirdi. 

Diri diri gömülen kız çocuklarından, Hz. Muhammed’le birlikte çok ali bir yere koyulan kadınların bu günkü gördüğü şiddet ve zulüm düşünüldüğünde aslında merhamet ve vicdana ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu bir kere daha yinelemiş oluyoruz. İlerleme, teknik, fen, ilim eğer bunların içinde merhamet ve vicdan yoksa insan, birer bilgili canavara dönüşür. Dünyadaki en tehlikeli şey olan insan beynini kötü kullanımdan alıkoyacak ve durduracak ancak ve ancak merhamet ve vicdandır.   Aristoteles’e ait “Kalbi eğitmeden, aklı eğitmek eğitim değildir. Vicdan olmadan, bilgi sahibi olmak tehlikelidir” sözü insanın canavarlaşmada sınır tanımayacağının işaretidir. Bunu durdurmanın tek yolu ise ancak ve ancak vicdan ve merhamet eğitimi ile olmaktadır.

Toplumda sevilmeyen, itilip kakılan yaşlılar da en çok merhamet gösterilmesi gereken, en çok vicdanlı davranılması gereken insan kesimidir. Bir insan yaşlandığında sevinmelidir çünkü artık bu insan Allah’ın merhamet ettiği grubun içine dâhil olmuştur. Hz Muhammed bir hadisinde şöyle der: “Eğer takva sahibi gençler, beli bükülmüş yaşlılar, süt emen çocuklar, yayılan hayvanlar olmasaydı, belalar sel gibi üstünüze dökülecekti.”  Bunun anlamı şudur: merhamet edilmek istiyorsan merhamet et. Yaşlılar benim merhamet ettiğim gruptadırlar. Onlara yapılan her vicdansızlık ve kötü muamele bana yapılmış demektir. Yaşlı insanlar bizim gelecekteki halimizdir. Herkes aynı yoldan geçmek zorunda ise ve yolda başına bir şey gelmeden en sonuna kadar ilerleyebilecekse o zaman herkes aynı vadiden geçecek, herkes aynı virajı dönecek, herkes aynı tepeyi tırmanacak demektir.  Merhamet edelim merhamet bulalım. Kâinatın üstüne kurulu olduğu kavramlar sevgi, merhamet ve vicdandır.

Öğretmenlerimiz ve aileler, bir çocuğu eğitip kafasını doldururken aynı zamanda onların kalplerini de doldurmalıdır. Bilgili canavarlar yerine merhametli ve vicdanlı insanlar yetiştirmelidir. Fakat onca yıllık eğitim-öğretim hayatımda velilerin ders başarısı diye ısrar ettiği kadar merhamet ve vicdan eğitimi konusunda ısrarcı olmaması, sevgisiz ve hoşgörüsüz bireyler yetiştirmeleri beni hep üzen bir hadise oldu. Kul hakkının ne demek olduğundan yoksun öğrencilerin birbirlerinden kopya edilmiş gibi çoğalması aslında ailelerin büyük bir çoğunluğunda böyle duygu ve değerlerin çocuklara aşılanmadığının aşikâr bir göstergesidir. Çünkü çocuk ailenin, istisnasız, aynasıdır. Çocuklarımıza hep beraber merhamet ve vicdan aşılayalım ki kendileri de, sayıları çoğaldıkça, vicdanlı ve merhametli insanlarla karşılaşsınlar. Aksi takdirde çocuklarımız vicdansız ve merhametsiz bireylerle dolu bir toplumda yaşamak zorunda kalacaklar. Eğer önlem almazsak bu dua daha da işlerlik kazanacak herkes için: “Allah’ım beni vicdanlı ve merhametli insanlarla karşılaştır”. Vicdanlı ve merhametli insanlardan olmak ve vicdanlı ve merhametli insanlar yetiştirmek temennimle…