Msi Yazilim

Türk Milleti, tarih boyunca ayak bastığı her yere kültürünü, tarihini, Türklüğünü, töresini yanında götürmüştür. Ayak bastığı yerleri kültürüyle güzelleştirmiş,  o topraklara kültürel zenginliğiyle yenilikler katarak geliştirmiş ve dönemin şartlarına göre hem kendileri hem de kendilerine bağlı halkların adalet ve güven içinde yaşamasını sağlamıştır.

Türk Milleti, yaşadığı topraklarda keyfi olarak hiçbir kavme saldırmamıştır; başka milletlerin tarihini, kültürünü ve yaşantısını değiştirmek amacıyla savaş çıkarmamış ve kimseye zarar vermemiştir. Ne zaman ki kendi yönetimine, halkına ve güvenliğine kastedenler saldırıya geçmişse, işte o zaman savunmaya geçerek düşmanına saldırmış ve pişman olmaktan beter etmiştir! Böyle durumlarda Türk Milletinin birlik ve beraberlik içinde olduğu görülmüştür.

Tarihi kaynaklar, Türk Milletinin savaşçı kişiliğinden ve mertliğinden söz eder. Ata binen, kılıç kullanan, küçük yaşlardan itibaren güreş tutarak, ava giderek kişiliğini geliştiren yiğit Türk gençleri, savunmayı, savaş taktiklerini, vefayı, yardımlaşmayı, dostluğu ve ırkının yüceliğini ve küçük yaşlardan itibaren bilim ve ilim öğrenerek yetiştiğini yazar. Bu nedenle Türk Milleti tarih boyunca başarılı olmuş, yedi düvele boyun eğdirmiştir!

Tarih boyunca gelişen olaylara karşı birlikten güç alan Türk Milleti; yönetim açısından değerlendirildiğinde, Osmanlı döneminde gücünü kaybetmiş, emperyalist devletlerin kuşatması altında kalmasına rağmen yine birlikteliğinden güç alarak düşmanı topraklarından kovmayı başarmıştır. Türkiye Cumhuriyetinin kurulması bunun en canlı örneğidir. Orta Asya’da Kızıl Çin’e karşı başarılı savaşlarında, Anadolu’nun kapılarını Türklere açan Malazgirt Meydan Muharebesinde, İstanbul’un fethinde ve Çanakkale Savaşı’nda da Türklerin destan yazan başarıları dikkati çeken önemli olaylardır.

Çalışkanlığıyla bilinen Türk milleti çağının hep ilerisindedir. İslam coğrafyasında bilim ve tekniğe en iyi adapte olabilen, kullanan ve gelişimine katkı da bulunan Türkiye gibi bir ülke dikkate alındığında, Anadolu’nun Türklerin elinden alınmaya çalışılmasını, İstanbul üzerinde oynanan oyunları daha iyi anlayabiliyoruz! Emperyalist devletlerin Türklere karşı tarihten gelen kinlerini ve Türkiye’nin gelişmesine karşı öfkelerini bu kapsamda değerlendirdiğimizde Türkiye üzerinde oynanan oyunları daha net görebiliyoruz! Dünya da yaşayan Türklerin bir araya gelerek güç oluşturmasını engellemelerini bu çerçevede değerlendirebiliriz. Emperyalist devletlerin tarihten gelen korkularının bugünde devam ettiğini görüyoruz. Türk devletleri ne zaman zayıflasa emperyalist devletlerin bunu fırsata çevirmeye çalıştıklarını anlıyoruz.

Günümüzde de emperyalist devletlerin her fırsatta Türk Milletine karşı düşmanca hareketler içinde olduğunu görüyoruz. Milli ve manevi değerlerimiz söz konusu olduğunda Türk Milletinin birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğini bilen emperyalist devletler, Türklerin önce milli ve manevi değerlerini yozlaştırarak birliği sağlayan bu özelliğini zayıflatmak ve direncini kırmak için plan yapıyorlar. Özellikle içimizdeki hainlerin düşmanla işbirliği yaptığı yakın tarihimizde görülmüştür. Buna rağmen Türk Milleti birlik ve beraberliğini muhafaza ederek oyunları bozmayı başarmıştır. Türk Milleti, ilelebet birlik ve beraberliğini korumalı, milli ve manevi değerlerini muhafaza ederek, milletin ve devletin gelişmesini, kalkınmasını ve halkının refah içinde yaşaması için çalışmasını sürdürmelidir. Bunun içinde eğitime önem vermeli, dünyada gelişen ilimi, bilimi takip etmeli, küresel gelişmişliği yakalamak için üniversitelerinin araştırmalarına destek vermeli, finanse etmelidir.

Türk Milletinin her bir ferdi, milleti ve ülkesi için elini taşın altına koymalı, birliğini ve dirliğini yok etmeye yönelik oyunlara karşı uyanık olmalı ve gerektiğinde oyunları bozabilmek için oyun kurucu olmalıdır. Bu zekâya sahip olabilmek için eğitime önem verilmelidir. Tarih boyunca, çeşitli dönemlere damgasını vuran Türk Milleti düşmanına karşı dik durmalı ve güçlü olmalıdır. Ne yazık ki “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur!” İçten ve dıştan sergilenen oyunları pek çok kere izledik; oyuncuları farklı fakat oynan oyunlar hep aynı.

Bu toprakları bize vatan yapan Osman Bey’in Türklük ve kültürel anlayışından yola çıkarak, atalarımızın bize emanet ettiği kutsal değerlerimize; vatan, millet, bayrak, dil, din gibi milli ve manevi değerlerimizi koruyarak, sahip çıkarak, bizi birlikte tutan bu değerlerimizin bilincimizi geliştirdiğini, bizi zenginleştirdiğini bilerek gelecek neslimize güzel şeyler bırakalım.

Ey Türk Milleti! Duyarsız olma, göz yumma ve kolayı seçerek zorluklardan kaçma. Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün de işaret ettiği gibi “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”